Çanakkale Zaferi'nin Kahramanlarından Doktor Tarık Nusret'i Bilir Misiniz?

1915-1916 yılları arasında Çanakkale Savaşı sırasında siperlerin gerisinde en çok ihtiyaç duyulan şeylerden biri de "morfin"dir. Çok fazla yarayı asker vardı ve doktorlar ağrı kesici bulmakta zorlanıyordu. 

 

Hastaların ameliyatının yapıldığı çadırın önüne bir masa kurulmuştu. Sedye ile getirilen her yaralı, burada masaya koyuluyordu. Doktorun elinde enjektör, enjektörün içinde ağrı kesici.Doktorlar ilk muayeneyi yapıyor, sadece ameliyat edildiği takdirde yaşayacağına inandıkları askere ağrı kesici yapıyorlardı. 

 

Getirilen her yaralının ağrı kesiciye fazlasıyla ihtiyacı vardı. Ancak herkese yetecek kadar ağrı kesici yoktu.

Doktor duygusal bir karar almamak için yaralıların yüzüne bakmıyor, iyileşme şansı olan yaralılara ağrı kesici yapıyordu. 

 

Yine bir gün, doktorun önüne ağır yaralı bir asker getirildi. Doktor, iyileşmeyeceğini öngördüğü askere ağrı kesici yapmadı. O sırada askerden iniltili bir ses duyulur.

“Baba!”

O an herkes gözü doktora çevrilir, acılar içinde kıvranan asker doktorun öz oğludur. Doktor yine de ağrı kesiciyi kendi oğluna yapmaz ve birkaç saat sonra yaralar içinde yanına getirilen oğlu şehit olur.

Doktor, şehit olan oğlunun cansız bedenine sımsıkı sarılır ve şöyle der.

“Affet oğlum, o senin hakkın değildi.”

 

Bu toprakları, hakkı olmadığı için bir ağrı kesiciyi bile oğlundan esirgeyen, o güzel insanlar vatan yapmıştır.

Ve bizim Çanakkale savaşını kazandığımız o anlardan biri de hiç şüphesiz Doktor Tarık Nusret’in hakkı olmadığını düşündüğü için öz oğluna ağrı kesici yapmadığı o an’dır.

Kanıyla vatanın toprağını sulamış, adını tarihin tozlu sayfalarına kazımış tüm kahramanlara sonsuz saygı, sevgi ve hürmetle.

 

 

 

Bu gibi haberlerinin devamı için parafesor.net sitemizi ziyaret edebilirsiniz. 

Benzer içerikler için buraya tıklayınız.