Borsa İstanbul’da kaldıraçlı işlemlerin terste kalması sonrası yüksek teminat tamamlama ihtiyacıyla başlayan ilk vadeli işlem krizine piyasa mekanizması çözüm arıyor.
Türkiye sermaye piyasaları teminat tamamlama ve pozisyon kapatma ile karşı karşıya kaldı.
Vadeli işlemler ve opsiyon borsasında bankacılık hisseleri üzerinde yapılan kaldıraçlı işlemlerle spot piyasadaki makasları açan yatırımcılar tavan serisi sonrası 12 Eylül’deki zirvesinden bu yana teminat tamamlama ile karşı karşıya kaldı.
Teminat tamamlama çağrıları yatırımcıların yanı sıra aracı kurumları da zor durumda bıraktı.
Yükselişte önlem almayan Sermaye Piyasası Kurulu önceki akşam zor durumda kalan aracı kurumlar ve diğer düzenleyici kurumlarla toplantı gerçekleştirdi.
Toplantıdan somut bir sonuç çıkmasa da kamunun devreye girmesinin verdiği psikolojik etki dün borsada dalgalı bir seyre yol açtı.
Borsaya yabancı yatırımcı talebi olduğuna dair açıklamalar gerçekleştirilmişti. Yabancıların özellikle bankacılık hisselerinde kaldığı manipülasyonu yapıldı.
TCMB verileri oluşan yabancı talebinin oldukça cılız 750 milyon Dolar seviyesinde olduğunu gösterse de piyasada fitili ilk bu duyum ve açıklamalar ateşledi.
Türk aracı kurumların büyük montanlı emirlerinin olduğu ve kaldıraçlı işlemler için VİOP’un kullanıldığı ortaya çıktı. Kaldıraçlar öyle yükseldi ki konunun uzmanlarının verdiği bilgiye göre spotta hisse fiyatı 100 lira olan bir bankanın eylül vadeli kontratı 180 liraya kadar çıktı. Bu durum piyasada bir sürü psikolojisiyle bankacılık işlemlerine kaldıraçlı emirlerle alım serüveni başlattı.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati 11 Eylül Pazar günü yaptığı açıklamasında "Borsamızdaki yükselişin temelinde ekonomimizin artan üretimi ve istihdam kapasitesi yatıyor" demişti. Ancak ne olduysa Fed’in Temmuz enflasyon verisi ile Akbank’ın Vakıfbank'ın sadece 8 milyon lotluk satış yaptığı 13 Eylül günü işler tersine döndü.
5 Temmuz-13 Eylül tarihleri arasında yaklaşık yüzde 170 oranında olağanüstü yükseliş kaydeden bankacılık endeksi, 12 Eylül’deki zirveden bu yana yüzde 35’in üzerinde, BİST100 endeksi ise yüzde 12 düşüş yaşadı.
13 Eylül tarihinde başlayan düşüşle ne kadar teminat tamamlama çağrısına maruz kaldı ve bu neden sadece bankacılık hisselerini değil tüm borsayı altı üst etti.
Takasbank verilerine bakıldığında teminat tamamlama çağrılarının her geçen gün arttığı görülüyor. 9 Eylül'de 868.8 milyon Liralık bir teminat kapama çağrısı yapılırken 15 Eylül ile birlikte 1.8 milyar Liraya kadar yükseldi. 16 Eylül'de 1.5 milyar Liralık, 19 Eylül'de ise 1.4 milyar Liralık teminat tamamlama çağrısı oldu. Şöyle ki son üç işlem gününde neredeyse 5 milyar Liralık teminat tamamlama çağrısı geldi.
Hem yatırımcılar hem aracı kurumlar ellerindeki tüm hisseleri de satışa sürerek likidite yaratmak ve teminat kapatma çağrılarına uymaya çalıştı. Bu da sadece bankacılık hisselerinin değil satılmak zorunda kalan diğer hisse senetlerinin de fiyatlarının gerilemesine ve BİST100’de de düşüş yaşanmasına yol açtı.
SPK önceki gün önce bir kısa yazılı açıklama yaparak ardından da zor durumda oldukları belirtilen aracı kurumlarla bir araya gelerek çare aramaya başladı.
Saatlerce süren hatta teknik ekiplerin ayrı bir toplantı yaptıkları görüşmelerden ise somut bir sonuç çıkmadı.
Bloomberg’e konuya yakın bir yetkilinin verdiği bilgiye göre son borsa hareketine ilişkin öncelikle likiditede çözüm beklenecek ve gerekirse en az müdahaleyle tedbir alınacak. Bloomberg’in haberine göre yetkili, aracı kurumlara ilişkin şu anda sistemik bir risk olmadığını ancak bazı patronların zarar edeceğini dile getirerek tahta kapatmanın son tercih olduğunu ve likiditedeki gelişmelere bakılacağını söyledi.
Takasbank dün yaptığı açıklamayla bugünden itibaren VİOP'ta banka hisselerinde yeni teminat oranlarının devreye alındığını açıkladı. Takasbank'tan yapılan açıklamada VİOP'ta Akbank, Garanti BBVA, Halkbank, İş GYO, İş Bankası, Şekerbank, TSKB, Vakıfbank ve Yapı Kredi dayanak varlıkları için işlem teminatı hesaplamalarında kullanılan risk parametrelerinin piyasa koşulları dikkate alınarak yapılan değerlendirmeler sonucu güncellendiği vurgulandı. Değişen parametreler sonucunda teminat yükümlülüklerindeki olası artış veya azalışların da 21.09.2022 tarihinde gün içi ilk risk hesaplama işlemleri sonrasında devreye gireceği belirtildi.
Aracı kurumların dün SPK’ya sunduğu nakdi uzlaşma teklifinin piyasanın yönü ne olursa olsun dikkate alınmasının önemli olduğunu ifade etti.
Nakdi uzlaşmaya otoritenin izin vermemesi durumunda vade sonunda kontratı teslim ederek hisseyi almak zorunda kalacaklarını vurgulayan uzman, bu durumun ise Şekerbank, Vakıfbank gibi halka açıklık oranı düşük olan bankalarda bir kurumun halka açık payların hepsine sahip olması sonucunun doğacağını söyledi.
Bu tarz içeriklerin tümüne ulaşmak için Parafesör'ü ziyaret ediniz.
Tüm ekonomi haberlerine buradan ulaşabilirsiniz.