1920'li yıllarda yapılan bazı deneyler, izlendiğinin farkında olan insanların davranışları hakkında oldukça ilginç veriler ortaya koydu.
Hawthorne etkisi, izlendiğinin farkında olan insanların davranışlarındaki değişimi açıklar. 1920'li yıllarda yapılan bazı deneyler, izlendiğinin farkında olan insanların davranışları hakkında oldukça ilginç veriler ortaya koydu.
Psikoloji insan yaşamındaki son derece önemli bir bilim ve kavram. Psikolojik durumumuz günlük hayatta karşılaştığımız olaylara tepkimizde düşüncelerimizde duygularımızda önemli rol oynuyor.
1920’li yıllarda ABD'de psikolojinin insan davranışı üzerindeki etkilerini inceleyen bir deney gerçekleştirildi. Hawthorne Elektrik Fabrikalarındaki işçiler üzerinde yapıldı ve bir dizi deney araştırma sonunda oldukça ilginç veriler elde edildi.
“Hawthorne Etkisi” diye adlandırılan bu dneye göre gözlemlenenler, bir deneyin öznesi olduklarının farkında olan işçilerin üretim performanslarının önemli ölçüde arttığı tespit edildi.
1920’li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Hawthorne Elektrik Fabrikaları, oldukça ilginç deneysel araştırmalara ev sahipliği yaptı.
Fritz J. Roethlisberger, William J. Dickson ve Elton Mayo isimli bilim insanları öncülüğünde önemli bir çalışma yapıldı. Fabrikada çalışan işçilerin çalışma ortamları ve üretim verimlilikleri arasında bir ilişki olup olmadığını ölçmek üzere bir deney hazırlandı. Bu deney “Aydınlatma Deneyi” olarak adlandırıldı.
Ve deney sonunda bilim insanları ilginç önemli bulgular elde ettiler. Aydınlatma Deneyinde, bazı işçilerin çalışma alanlarındaki aydınlatma seviyesi yükseltildi.
Daha iyi bir aydınlatmaya sahip olmaları, işçilerin verimliliğini de artırmıştı. Yani, işçilerin performansı ile çalışma ortamı arasında önemli bir ilişki olduğu görüldü.
Deneyin ikinci aşamasında, bazı işçilerin çalıştıkları yerdeki aydınlatma seviyesi düşürüldü. Yani çalışma koşulları kötüleştirildi. Ancak ortaya çıkan sonuç gerçekten ilginçti. Bu gruptaki işçilerin de verimlilik düzeyleri de artmıştı.
1924-1927 yılları arasında gerçekleştirilen Aydınlatma Deneyi, fabrikada yapılan pek çok deneyin başlangıcı konumundaydı. Çünkü Aydınlatma Deneyi endüstriyel üretim ilişkilerine ve insan psikolojisine dair ilginç bir bağlantıyı ortaya koyuyordu.
Hawthorne Elektrik Fabrikalarında 1924 yılından 1932 yılına kadar 8 yılda toplamda 4 farklı deney gerçekleştirildi. 1927-1932 yılları arasında bilim insanları, denek sayısını azaltmaya karar verdiler.
Böylece işçiler arasından seçilen 5 kadın üzerinde bir araştırma yapıldı. Deneydeki kadınlardan bazılarının çalışma koşulları iyileştirildi, çalışma süreleri kısaltıldı. Bazılarınınsa tam tersine çalışma koşulları kötüleştirildi ve çalışma süreleri uzatıldı. Ama her iki gruptaki kadınların da üretim ve çalışma verimliliğinde bir artış yaşandı. Sonuçlar, Aydınlatma Deneyi ile tutarlılık gösteriyordu…
Deneylerin ardından deneye katılan işçilerle mülakatlar yapıldı. Çalışma koşullarında iyileştirmeler yapılan işçilerin performanslarının artması mantıklı ve tahmin edilebilir bir durumdu. Ancak hem çalışma ortamları hem de çalışma koşulları kötüleştirilen işçilerin performansları neden artmıştı?
Bilim insanlarının işçilerle yaptıkları mülakatlar sorunun cevabı ortaya çıktı. Gözlendiklerinin, bir araştırmanın parçası olduklarının bilen işçiler, çalışma koşulları kötüleştirilse bile kendilerini özel hissediyorlardı!
İşçiler bir araştırmanın, bir deneyin parçası olduklarının bilincindeydiler. Bu yüzden kendilerini özel hissediyorlar ve kendileri için bir şeyler yapıldığını düşünüyorlardı. İşte bu etkiye Hawthorne Etkisi dendi.
Hawthorne Etkisi’ne göre insanların, kendilerini özel ve değerli hissetmelerini sağlayan değişiklikler çalışma performanslarını artırabilir. İşte bu şaşırtıcı sonuçlar iş, üretim ve psikoloji alanlarında pek çok yeni kavramın ortaya çıkmasına büyük katkı sağladı. Örneğin örgüt psikolojisi, 1920’li yıllarda yapılan bu deneyler sonrasında gelişti.