Birçoğumuzun hissettiği ama adını bilmediğimiz, belki de tam olarak tanımlayamadığımız duyguları sizler için derledim.
Kenopsia: Terk edilmişlik durumu, bizi en çok yıpratan zamanlardır. Baz şehirlerde, insan kalabalığı olmasına rağmen kimi zaman terk edilmiş gibi sessiz ve ürkütücü bir hava hissettiğimiz durum.
Sonder: Bir an kafamızı kaldırmaktır, sonder. Bir anlığına ''orada benim kadar karmaşık hayatlar var'' farkındalığına varmaktır.
Dysania: Dysania yataktan kalkmakta zorlanan birini tarif eden bir durumdur. Tembel olmaktan farklıdır.
Monachopsis: Kalabalıklar içerisindeyken kendimizi yalnız hissettiğimiz durumlar olur. Bir yere ait hissetmediğimiz, ince fakat kalıcı olan, bir yere ait olmama duygusu.
Exulansis: Bazı şeyler bizim için önemli olduğunda karşımızda insanların da aynı duyguyu yaşamalarını bekleriz. Ancak her zaman sonu böyle olmaz. Bizi heyecanlandıran, üzen bir olayı karşımızdaki kişiye anlatırken aynı tepkileri göremeyince anlatma hevesimizin kaçması.
Chrysalism: Yağmurlu bir havada, evde olmanın verdiği haz.
Adronitis: Hayatımıza yeni insanları katma serüveni bazen bizi oldukça yoran bir duruma dönüşebiliyor. Yeni bir insanı tanımanın uzun zaman alacağını düşünerek hüsrana uğrama hissi.
Fınıfugal: Sonları hangi durumlarda sevip, sevmediğimiz değişebiliyor. Sonlardan nefret etmenin de bir karşılığı var.
Liberosis: Zaman geçtikçe bazı şeylerin önemini yitirme duygusu.