Türkiye'de Beyaz Eşya ihracatı -Mart ayı içerisinde- 6 ana üründe, bir önceki senenin Mart'ına göre %11 oranında artış gösterdi.
Türkiye'de Beyaz Eşya ihracatı -Mart ayı içerisinde- 6 ana üründe, bir önceki senenin Mart'ına göre %11 oranında artış gösterdi. 1. çeyrek verilerine bakıldığındaysa ihracat, 1. çeyrekte 6,5 milyon adet ile %6 oranında arttı fakat ülke içerisindeki satışlar %9 oranında geriledi. 6 ana ürün söz konusu olduğunda ise iç satışların ve ihracatın toplamı, geçtiğimiz seneye kıyasla %2 oranında bir artış gösterdi (8 milyon 688 bin 496 adetlik satış).
Yukarıda da bilgilerin yer verildiği, TÜRKBESD'in konu üzerine gerçekleştirdiği online basın toplantısı, komuoyu ile paylaşıldı.
TÜRKBESD'in Başkanı Can Dinçer konuya ilişkin şu ifadelere yer verdi: “Sektörümüz özellikle pandemi ile mücadele ettiğimiz son iki yılda hem ihracatta hem de iç satışlarda çok iyi bir performans sergiledi. Yılın ilk üç ayında yüksek baz etkisi nedeniyle iç satışlarımız daralırken, ihracatımız hız kesmekle birlikte artmaya devam etti. Küresel çapta etkili olan enflasyon, yanı başımızda önemli hammadde tedarikçisi konumundaki ülkelerin dahil olduğu savaş gibi gelişmeler, başta yassı çelik olmak üzere hammadde fiyatlarının daha da yükselmesine neden olarak, ihracatta rekabet gücümüzü olumsuz etkiliyor.”
Ardından 60 bin doğrudan ve 600 bin dolaylı istihdam sağlayan, çok büyük ve geniş bir ekosistemi olan Türk beyaz eşya sektöründe üretilen ürünlerin %75’ini ihraç edildiğini belirten Dinçer, şu ifadelerle açıklamalarına eklemede bulundu: “Artan navlun maliyetleri, enerji ve petrol fiyatları, Rusya-Ukrayna savaşı metal, çelik ve plastik fiyatlarının yüksek seyretmesine ve arzda sıkıntılara yol açıyor. Çip tedarikinde devam eden sorun, Rusya-Ukrayna krizi ve hammadde fiyatları nedeniyle zor bir yıl geçiriyoruz. Beyaz eşyanın önemli girdisi olan yassı çelikteki vergiler sektörümüz açısından büyük endişe oluşturuyor. Türkiye’de üretilen yassı çelik; kalite, miktar ve tedarik devamlılığı açısından sektörümüzün ihtiyacına yanıt veremiyor. Bu alanda korumacı politikaların, tedarik ve üretimde maliyet artışlarına neden olarak, enflasyonu da olumsuz etkileme riski bulunuyor.''
Ticaret Bakanlığı’nın 2021'de AB ve Güney Kore'ye menşeli bazı sıcak sac ürünleri için başlattığı damping soruşturması ile ilgili olarak anti damping vergisinden bahsederek değerlendirmede bulunan TÜRKBESD Başkan Yardımcısı Semir Kuseyri ise önlemlerin, tüm imalat sektörleri için kaygı verici olduğunu, beyaz eşya sektörüne özel bir durumun olmadığını belirtti.
Kuseyri, konuya ilişkin açıklamasında:
“Beyaz eşyada üretim maliyetinin sıcak sac fiyatlarındaki yükselişe bağlı olarak %16’ya varan oranlarda artacağı hesaplanıyor. Bağımsız bir araştırmadaki hesaplamalar baz alındığında, girdi maliyetlerindeki %16’lık bir artış, beyaz eşya sektöründe yaklaşık 750 milyon dolarlık ihracat kaybına neden olabilir. Konu ürünü girdi olarak üretimde kullanan diğer imalat sektörlerinin tamamı düşünüldüğünde, ihracattaki toplam kayıpların 4,2 - 4,9 milyar doların üzerinde olacağı tahmin ediliyor” ifadelerine yer verdi.
Türkiye'nin çelik üretiminde 2021'de Almanya’yı geçerek Avrupa’da 1., dünyada 7. ham çelik üreticisi konumuna geldiğini vurgulayan Kuseyri, ifadelerine şu şekilde bir eklemede bulundu:
“Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş ve Rusya’ya uygulanan yaptırımlar, Türk menşeli çelik ürünlerine talebin daha da artmasına neden oldu. Elbette bu olumlu bir gelişme. Öte yandan, ülkemizde üretilen 11,3 milyon ton sıcak sac üretiminin 2,8 milyon tonu ihraç ediliyor. İç pazarın ihtiyacı ise 14 milyon ton. Kullanıcı sektörlerin önemli tedarik kaynaklarından Rusya ve Ukrayna’da yaşanmakta olan gerilim tedarik kaynaklarının da hızlı bir şekilde çeşitlendirilmesini zorunlu kıldı. Ticaret Bakanlığı’nın soruşturmasına dahil olan ülkelerden tedarik edilen sıcak saclar, üst kalite sacların da üretimine girdi oluşturuyor. Bu ürünlere yönelik damping önlemleri sadece beyaz eşya sektörü için değil üretiminde yassı çelik kullanan tüm imalat sektörleri için yaratacağı muhtemel enflasyonist etki açısından endişe verici".