Deva Partisi lideri Ali Babacan, seçim çalışmalarına hız verdi.
Cumhurbaşkanlığı için ortak aday belirlenmeden önce DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ‘parlamenter sisteme geçiş sürecinin yol haritası’ ve ‘temel politikalar’ konularında mutabakat sağlanması gerektiğini belirtti. Ortak adayın masadan veya dışarıdan çıkabileceğini belirten Babacan, “Önce ne yapacağımızı daha sonra adayı konuşalım istiyoruz” dedi.
Bir araya gelen 6 muhalefet partisi, ikinci tur görüşmelere 2 Ekim tarihinde, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde yapılacak toplantıyla sürecek. toplantı öncesinde ise program akışında olmayan bir görüşme trafiği yaşandı. Özellikle DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın bu hafta parti genel başkanlarıyla basına kapalı yaptığı baş başa görüşmeler dikkat çekici oldu.
Gazete, televizyon ve haber sitelerinin genel yayın yönetmenleriyle İstanbul’da bir araya gelen Babacan, seçim için daha hızlı çalışılması gereken bir döneme girildiğini söyleyerek, liderlerle yaptığı bu toplantılarda, geçiş sürecinin yol haritası ve temel politikalar üzerine fikirlerini paylaştığını belirtti.
Babacan görüşme talebinin kendisinden geldiğini ifade ederek, “Geçiş sürecinin yol haritası ve temel politikalarla ilgili 6 ay öncesinde çalıştığımız bir şablon vardı. Genel başkanlarla yaptığımı görüşmede bunu paylaştım. Her parti bu konuda kendi içinde çalışmalar yapacaktır. İstişare zemini olabileceğini düşündüğümüz bir çerçeve ortaya koyduk. Örneğin, parlamenter sisteme geçiş süreciyle ilgili ne kadarlık bir süre öngörülüyor, acele mi etmeliyiz, yoksa ‘cumhurbaşkanı yetkileri önemli birkaç sene götürelim, sonra parlamenter sisteme geçeriz mi’ diyeceğiz. Yürütme erkinin katılımcılık anlayışıyla ve yetki paylaşımı yapılarak kullanılması gerekiyor. Cumhurbaşkanının mevcut anayasadan gelen yetkilerini kullanırken mekanizma nasıl işleyecek. Örneğin düzenleme, atama yetkileri var. Kendisini destekleyen partiler ve kabinesi ile birlikte bu süreci nasıl yönetecek. Bunlarla ilgili 10 ayrı model yazılabilir” dedi.
Temek politikalar başlığının önemli olduğunu söyleyen Babacan, ekonomiden dış politikaya, eğitimden sağlık politikasına uzanan başlıklarda da ortak paydada buluşmanın önemli olduğunu dile getirdi. Babacan, “Temel politika alanları ile ilgili başlıklar ne olmalı. 6 parti birlikte koordinasyon içinde nasıl çalışır. Bu konudaki çalışmayı da bitirmek üzereyiz. Tabii ki diğer partiler de üzerinde çalışacaktır. Çok sayıda alternatif üretilebilir. Ortak cumhurbaşkanı adayının bir söylem birliği içinde olması lazım. Örneğin ortak adaya ilk günden ekonomi, göç sorunu sorulacak. Kendi görüşleri, ortak adaylığını destekleyen partilerle ters düşebilir. Ama "Dur ben partiye sorayım" demesi durumunda vatandaşın güvenini kazanmakta zorlanır. Anlattığım tüm bu mutabakat çalışmaları, ileride olabilecek ihtilafları bugünden önleme çabası” ifadelerine yer verdi.
Ali Babacan, “Cumhurbaşkanı adayı, 6 siyasi partinin genel başkanından bir isim de olabilir, dışarıdan bir isim de. Biz DEVA olarak isimlerle ilgili somut bir değerlendirme yapmadık. Altılı masaya oturduğumuzda da bu konuda bir konuşma geçmedi. Aday ismini şimdiden açıklamak riskli, aday tartışıldığında iş başka yere gidiyor. Bizim önceliğimiz; ülkemizin derinleşen sorunlarının çözümü için işleyişe dair mutabakat. Önce ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızı kararlaştıralım. Sonra bunu kim en iyi yapar konusuna gelelim. Sadece seçimi değil, seçimden sonra Türkiye’yi de kazanmamız gerekiyor. A planımız elbette ortak aday. Türkiye için doğrusunun bu olduğuna inanıyoruz. Adayda uzlaşma olmazsa da altına imza attığımız taahhütlere uyarız” dedi.
Ali Babacan, son günlerde 6'lı masa partilerinin temsilcilerinden gelen HDP'ye yönelik farklı değerlendirmelere, "Altı partinin bu konuda farklı politikaları var. Tabii ki genel başkan düzeyinde gelen açıklamalar önemli. Bu konu masanın mutabakatla götürebileceği bir şey olmayabilir. Biz DEVA olarak kurulduktan sonra HDP ile görüştük ve diyalog kanallarımız açık, ancak henüz işbirliği alanımız yok"
DEVA Partisi lideri Babacan, sokağa çıktıklarında, vatandaşın ilk feryadının geçim sıkıntısı, ikincisi sorunun ise göç olduğunu söyledi. Babacan, şeffaflıktan uzak kötü yönetimin kötü ekonomi, eğitim, işsizlik, yoksulluk, enflasyon olarak geri döndüğünü ifade ederek, “Her şeyin temelinde hukuk, adalet, insan hakları, demokrasi var" dedi. Temel sağlamlaşmadan ekonominin düzelmesinin mümkün olamayacağını vurgulayan Babacan, “Bugünkü şartlarda bu tabloyu devralsak 6 ayda kriz iklimi ortadan kalkar. Enflasyonun tek haneye inmesi için iki yıla ihtiyaç var. Ama seçime kadar şartlar daha da kötüye giderse o zaman çözmek daha da zorlaşır" diye konuştu.
Ali Babacan, Borsa İstanbul’da yaşanan olağanüstü fiyatlamalara ilişkin şu değerlendirmede bulundu. “Bağımsız kurum ve kurullar bırakmadığınızda, kontrolsüz haksız kazançların ve büyük kayıpların oluştuğu bu üzücü tablolar yaşanıyor. Başta varlık fonu olmak üzere kamu kuruluşlarının bilinmeyen işlemleri olduğunu duyuyoruz. Bugüne kadar Türkiye’de hiçbir ekonomi bakanı yatırım danışmanlığına soyunmamıştır. Bu işler tamamen komuta ekonomisiyle yönetiliyor. Son yaşananlar güveni çok sarstı. Toplumu bilgilendiren kimse yok. Ve kaybolan güveni yeniden kazanmak kolay olmuyor.
Babacan, bugüne kadar 12 eylem planı hazırlayıp sunduklarını belirterek, yeni planların da yolda olduğu bilgisini verdi. Bütçesi olmayan bir eylem planı hazırlamadıklarını kaydeden Babacan, "Turizmden sanayiye, KOBİ’lerden kültür sanata uzanan 10 eylem planı daha hazırlıyoruz. Ülkenin sorunlarına çözüm içeren 360 derece bir yaklaşım sağlamayı hedefliyoruz" dedi.
Bu tarz içeriklerin tümüne ulaşmak için Parafesör'ü ziyaret ediniz.
Tüm ekonomi haberlerine buradan ulaşabilirsiniz.