Altında 5 aylık art arta yaşanan kayıp sonrası uzmanlar 1750 Dolar seviyesinin geçilmesi halinde yönün yukarı olabileceği değerlendirmesini yaptı.
Şubat ayında Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile yatırımcılar riskli piyasalardan uzaklaşarak güvenli liman altına yönelmişlerdi. Fakat Fed’in agresif faiz tutumu altında değer kaybını tetikledi. Resesyon kaygılarının tırmanışıyla da ons altın 1700’lü seviyeleri test etti.
Altın, Ağustos ayında yüzde 2’lik bir değer kaybı ile kapanışını yaparken Nisan-Ağustos döneminde art arta değer kayıpları yaşandı.
Altın ETF'lerinden Temmuz ayında 81 ton çıkış yaşandı. Ağustos ayında art arda dördüncü ay kayıp verildi ve 2.9 milyar dolar büyüklüğünde 51 ton çıkış yaşandı.
Altın bu haftada satış yedi fakat satışlar 1.700 doların hemen altında hızını azalttı. Ons altında 1.680 dolar seviyesi 2020’den bu güne önemli bir destek olarak görülüyor ve bu bölgeye yaklaştıkça tepki alımları oluyor. Fed’inin şahin duruşu, altında baskı yaratıyor ancak risk unsurları fiyatlamada şimdilik denge sağlıyor.
Analistler altının hafta 1715 doların üzerinde kalması durumunda yukarı yönlü hareket edebileceğini öngörüyor. Yukarıda 50 ve 22 günlük hareket ortalamasının birleştiği 1750 dolar seviyesi güçlü direnç konumunda. Bu seviyenin üzerinde alımlar güçlenmekte başarısız olması analistlere göre altını yeniden bir satış baskısıyla karşı karşıya bırakabilir
Fed dahil diğer majör merkez bankalarının faiz artışlarına kısa vadede devam etmesi bekleniyor. Bununla beraber yatırımcılar ABD faiz artırım döngüsünün 2023 yılında fazla ileriye gidemeyeceğini düşünüyor. Piyasalar, Fed'in 2023 yılının ikinci çeyreğinin sonlarında rotayı tersine çevirebileceğini fiyatlıyor. Ekonomik resesyon ihtimalinin kuvvetlenmesi, Fed’i faiz politikasını yeniden düşünmeye zorlayacağı görüşü hakim.
Globalde artan resesyon kaygıları ABD ekonomisi içinde güçlenirken, Analizler ise altının ABD yaşanan resesyonlar sırasında, özellikle de yüksek enflasyonla aynı zamana denk geldiklerinde, en iyi performans gösteren varlıklardan biri olduğunu belirtiyor. Bu dönemlerde altının getirisi, ABD Hazine tahvilleri ve şirket tahvilleri hariç ana varlık sınıflarından daha yüksek olduğuna vurgu yapılıyor. Bu, altının tarihsel olarak stagflasyon koşullarında da iyi performans gösterdiğini gösteren önceki analizlerle örtüşmekte.
Ons altın ABD Doları, İngiliz Sterlini, Euro ve Japon Yeni karşısında farklı yönlerde fiyatlanıyor. Dolar karşısında ezilen altın, diğer bazı para birimleri cinsinden daha iyi performans gösteriyor. Dünya Altın Konseyi’nin başlıca para birimleri bazında yaptığı değerlendirmeye göre 31 Ağustos itibariyle incelendiğinde altın yılbaşından bu zamana dolar karşısında yüzde 5 değer kaybetti. Aynı dönemde Euro cinsinden yüzde 5, Japon Yeni cinsinden ise yüzde 14.4 değer kazandı. Ons altın İngiliz Sterlini bazında ise yüzde 10 değer kazandı. Altın; İsviçre Frangı, Hindistan Rupisi, Çin Yuanı ve Kanada Doları olarak ise sırasıyla yüzde 1.8, yüzde 1.8, yüzde 2.8 ve yüzde 0.8 yükseldi. Söz konusu dönem içinde ons/TL olarak yükseliş yüzde 30’un üzerine çıktı. Ons altın bu dönemde en yüksek 32 bin 264 TL civarından satışa sunuldu. En düşük seviye ise 23 bin 543 dolar oldu.
Gram altında ons altın fiyatlamaları etkin olsa da ana etmen Dolar/TL tarafındaki fiyatlamalar olarak öne çıkıyor. Ons tarafındaki gerilemeyle 996 seviyesine düştükten sonra Dolar/ TL'deki yükseliş ile gram altın yeniden 1015 bandına geldi. Buranın üzerinde 1023.50 bölgesi uzmanlara göre direnç olarak takip edilebilir. Geri çekilmelerde 996 ve 980 uzmanlara göre destek konumunda olabilir.
Bu tarz içeriklerin tümüne ulaşmak için Parafesör'ü ziyaret ediniz.
Tüm ekonomi haberlerine buradan ulaşabilirsiniz.