Almanların 300.000 Engelli İnsanı Öldürdüğü Action T4 Programı

Yayın Tarihi: - Güncelleme Tarihi:

300.000 engelli insanın öldürüldüğü Action T4 programını sizler için derledik.

Almanların 300.000 Engelli İnsanı Öldürdüğü Action T4 Programı

Tarih 1930'u gösterdiğinde karanlık güçler tarafından bazı imzalar atıldı. Programın adı ise Action 4 oldu.  Hedeflerinde engelli çocuklar vardı. Düşündükleri programın başında ise Programı Philipp Bouhler ve Hitler'in doktoru Karl Brandt vardı. Programla birlikte toplamda 300.000 engelli insanın hayatına son verildi.  T4 kod adlı ofislerin bulunduğu Berlin'e gelinirdi. Nazi ideolojisi hakkında Adolf Hitler'in "Kavgam" adındaki kitabında da bu konudan oldukça bahsediliyor. Hitler'in amaçları da işlerine yaramayacak kişileri dışlayıp askerlik alanında ve iş alanında fayda sağlayacak kişileri yetiştirmekti. 

1933 yılında engelli kişiler zorunlu olarak kısırlaştırıldı. Amaçları kalıtsal hastalıklı kişilerin dünyaya gelmesini engellemekti. Çünkü Naziler, hastalıklı kişilere tahammül bile edemiyorlardı. 

 Engelli İnsanı Öldürdüğü Action T4 Programı

 

Hitler'in özel doktoru Karl Brandt ve Devlet Bakanı Hans Lammers'da bu konuda işe yaramayacak kişilerin dışlanması gerektiği kanısındaydı. Nazi Partisi Şansölyeliği ofisine, 1939'da bir mektup ulaştı. "Birkaç ay önce uzuvları eksik, gözleri görmeyen, tedavisi olmayan, fiziksel ve zihinsel engelli bir oğlum oldu. İsmi Gerhard sizden ona yasal olarak ötanazi uygulamak için izin istiyorum." Kretschmar oğlunu öldürmek için müsaade istiyordu. Bu kişi, Karl Brandt'ı Kretschmar'ın evine gönderildi. Yapılan incelemenin ardından bebeğin sağlıksız olduğu kanısına varıldı.  

25 Temmuz 1939'da Gerhard iğne vurularak uyutuldu ve ölüm raporuna kalp zayıflığı olarak belirtildi. Ofise gelen mektup, ABD Holokost Anıt Müzesi'nde saklandı. Ayrıca mektubun altında da Hitler'in imzası bulunuyordu. 1939 yılında ise Reich İçişleri Bakanlığı doktorları, hemşireleri ve ebeleri ilgilendiren bir kararname yayınladı. Bu kararnameye göre 3 yaş altı sağlıksız çocukların belirlenmesi gerektiği yazıyordu. Raporun ardından sağlıksız çocuğu olan aileler baskı altında kalarak çocuklarını Avusturya ve Almanya'daki pediatrik kliniklere yatırmaları konusunda ikna etmeye çalıştılar. 

İkna etmek için de orada çocuklarını çok güzel bir ortamın beklediğini, orada daha iyi bakılacaklarını söylediler. Ancak çocukları öldürmek için gideceklerinden haberleri bile yoktu. Klinikteki görevlililer oraya giden çocuklara yüksek dozda iğne vuruyorlardı. Ayrıca çocukları da aç bırakıyorlardı. Tabii ailelerin bu durumdan haberleri bile olmadı. Nazi ötanazi programının amacı sağlıksız çocukları toplayarak kusurlu kişileri ortadan kaldırmaktı.

 Engelli İnsanı Öldürdüğü Action T4 Programı

 

Ötanazi, iyi ölüm anlamına gelmekteydi. O zamanlarda da hasta bireyleri öldürüp, onları acısından kurtarmak anlamında bu kavram kullanılırdı. Ancak bu kavram, Nazi bağlamında "ötanazi bir cinayet programını gizlemek" anlamında kullanılmaya başlandı. İlk başlarda bu programa hasta çocuklar dahildi. Ancak bu durum zamanla ileri bir boyuta taşındı ve 17 yaşındaki gençler bile programa dahil edildi. Artık 17 yaş altı çocuklar hedefteydi.

Ancak T4 bittiğinde bu durum bütün hasta insanları kapsadı. Yaşlı, genç, çocuk gözetmeksizin hasta olan herkes canından oluyordu. Bu durum Gerhard Kretschmar'ın yaşamına son verilmesinden sonra Almanya'da yayılmaya başladı.  

Hitler, Brandt ve Philipp Bouhler'ın yönettiği hastalıkların kaydı için Reich Komitesi'nin kurulmasına onay verdi. Akıllarında insanlığı mahvedecek ölümcül bir plan vardı. Plana göre doğumdan sonra görevliler bir form dolduruyordu ve oradaki bir bölüme bebeğin neresinde kusur olduğu not düşülüyordu. Formlar doldurulduktan sonra 3 farklı doktor inceleyerek bebeğin hayati kararını alıyorlardı. Yaşamına son verecekleri çocuk için formda çarpı işaretleniyordu. İnsanların yaşayıp yaşayamayacağı artık doktorların elindeydi. Ailelere de tıbbi yardım alacaksınız yalanları söylenerek çocuklar ellerinden alınırdı. 

 Engelli İnsanı Öldürdüğü Action T4 Programı

 

İşe yaramaz olarak gördükleri kişiler özel yapım olan gaz odalarına bırakıldı. Bir kısmı ise açlıkla baş başa bırakıldı. Özel yapım gaz tesislerini ise Berlin, Almanya'da ve Avusturya'ya kurdular. Gaz odalarına attıkları insanları Heinrich Himmler gözlemledi. Yaptıkları bu uygulamayı ise çok beğendi. Gaz odalarını duş tesisleri olarak kurdular ve içine  saf karbonmonoksit gazı yerleştirdiler. Orada çalışanlarda kalak külleri çömleğe koyarak aileye iletirdi. 

Savaşın daha da büyüdüğü 1939 yılında insanlar yok edilmeye çalışıldı. Ayrıca Polonya'da bulunan akıl hastalarını vurarak öldürdüler. Eğer ki şizofreni, epilepsi, demans ve diğer psikiyatrik hastalıklarınız varsa, Alman doğumlu değilseniz, akıl hastanesinde en az 5 yıl tedavi almışsanız muhtemelen siz de öldürülürdünüz. Çünkü 80 yıl önce bu özellikleri taşıyan kişiler canice öldürüldü. 

İzledikleri bu politika o zamanlar oldukça desteklendi. Çünkü düşüncelerinde şu vardı: Hasta bireylere yapacağımız harcamayı başka insanlara ve yeni evlenen çiftlere yaparız. Askeri alan için de sağlam bireyle yetiştiririz. Özetle amaç buydu. 

 Engelli İnsanı Öldürdüğü Action T4 Programı

 

Doktor Hermann Pfannmüller, adım adım çocukları öldürürdü. Ona göre en acısız ölüm kalbi anında durdurmaktı. Her ne kadar bu ölümler sır gibi saklansa da sonunda Almanlar bu durumu öğrendi. 

T4'ü kabul etmeyen insan sayısı da oldukça fazlaydı. SS'ler oraya ulaşmadan yakınlarını kurtarmak için yola koyuldular. O sıralar Almanya'da protestolar da devam etti. Almanya'daki dini inanış ve Nazi partisi çok zıttı. Kilise bu noktada çok ayrı bir düşünceyle dini temsil ediyordu. Artık sona gelindi ve ölüm merkezlerinde olanlar ortaya çıkmaya başladı. Aileler ortak kaderi yaşıyordu. Bedensel ya da zihinsel hastalığı olan kişiler ilk olarak hayır kurumunca kabul ediliyor, mektup yazabilen hastalar da ailesine mektup yazıyordu. Ardından kızamığa yakalandığı söylenerek bedenlerinin yakıldığı bilgisi geliyordu. Bardağı taşıran son damla da bu oldu. Artık insanlar bu duruma katlanamayıp iyice ayaklandı. 

Yapılan protestoların ardından 1941 yılında Hitler bu programı bitirmeye karar verdi. Ancak programın durması insan ölümünün de son olacağı anlamını taşımıyordu. Çocuklara yapılan ölümlen hız kesmeden devam etti. Neredeyse çocukları öldürme eylemleri 2. Dünya Savaşı'nın sonlarında bitti. Hatta bu öldürme eylemi savaşta yaralananlara bile uygulandı. Bu durum son bulduğunda toplam 300.000 insan hayatını kaybetti. Ardından Hermann Pfannmüller Münih'te ötanazi suçuyla yargılandı. Cezası ise yalnızca 5 yıl oldu. O da sonradan 4 yıla düştü. 1961 yılında ise öldü. Doktor Karl Brandt ise 20 Ağustos 1947'de ölüme mahkum edildi. Savaşın ardından ceza verilmek için  Philipp Bouhler ve eşi de yakalandı. Ancak onlar intihar ederek ölmeyi tercih ettiler. 

 

 

Benzer içerikler için buraya tıklayınız.

Bu gibi haberlerinin devamı için parafesor.net sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Gönder
runtobet casino siteleri