‘Acıların Kadını’ Bergen

Yayın Tarihi: - Güncelleme Tarihi:

Acıların kadını Bergen'in hayat hikayesi.

‘Acıların Kadını’ Bergen

 

Bergen, 15 Temmuz 1959’da dünyaya geldi. Asıl adı Belgin Sarılmışer’dir. Bergen ismini gazetede Norveç'in Bergen şehri ile ilgili bir habere denk geldikten sonra almaya karar verdi.

Çocukluk hayatı yoksulluk içinde geçti. İş hayatına atılmak isteyen Bergen, PTT'de boş bir pozisyon bulsa da yaşı bu iş için elverişli değildi. Bundan dolayı yaşını büyüttü.

 

İlk Aşkı Taksi Şoförü Yalçın

PTT'de çalışırken ilk kez birine aşık oldu. Taksi şoförlüğü yapan Yalçın'a karşı hissettikleri karşılıksızdı Bergen’in. Yalçın, kendisine olan hislerinden faydalanarak Bergen'e tecavüz etti. Ancak Bergen öylesine büyük bir tutku ile bağlıydı ki aşkına, yaşadığı olaya rağmen yine de Yalçın'dan vazgeçemedi.

Bir süre sonra kendisini hiçbir zaman sevmemiş olan Yalçın'ın başka bir kadın ile evlendiğini öğrendi. Bu durum karşısında öyle büyük bir sarsıntı yaşadı ki, uzun yıllar kimseye gönlünü vermedi.

 

Müzik Hayatına Atılması

Henüz 18 yaşındayken sahne almaya başlayan Bergen kısa sürede çok büyük bir kitle edindi. Adana'daki bir mekandan aldığı teklifi kabul etti ve oraya taşındı.

 

Meşhur Aşkı Halis ile Karşılaşması

Adana'da sahne almaya başladıktan sonra, hayranı olan Halis Serbes her gün Bergen'i izlemeye geliyordu. İstisnasız her gün Bergen'e çiçek gönderiyordu. Bir gün çiçeğin içine iliştirdiği "Beni tanısan seversin" notu Bergen'in içinde hayatını değiştirecek bir his uyandırdı.

 

Önce Arabasını Yaktı Sonra Teselli Etti

Bergen’in arabası yandı, söndürmeye çalışan da Halis oldu.  Daha ödemesi bile bitmeyen arabasının yandığını gören Bergen'i Halis teselli etti. Aslında arabasını yakan da Halis'ti ancak Bergen’in bundan haberi yoktu. Amacı büyük bir üzüntü yaşatmak, sonra da teselli etmekti. Bu olaydan sonra Bergen ve Halis bir birliktelik yaşamaya başladı.

 

Sahte Evlilik

Bergen ile Halis evlendi. Başlarda çok mutlu başlayan evlilik, bir süre sonra Bergen’in şiddet görmeye başlaması ile kabusa dönüştü. Yediği dayaklar onu bu evlilikten vazgeçirmedi. Daha sonra Bergen gerçeği öğrendi. Halis aslında başkasıyla evliydi ve 3 çocuklu bir ailenin babasıydı. Bergen ile yaptığı evlilik tamamen sahteydi. Her şey Bergen'i elde etmek için yaptığı bir oyundu. Nikah memuru, evlilik cüzdanı bile sahteydi. Bunu öğrenen Bergen, Halis'i terk ederek Ankara'ya geri döndü.

 

Evi Yandı!

Ankara'da yaşamaya başlayan Bergen, orada da sahne alıyordu. Bir gün Ankara'da annesiyle birlikte yaşadığı evinin yandığını öğrendi. Yine aynı senaryo...

Yangının ardından yardıma koşan Halis'ti. Yaşadıkları her şeye rağmen Halis'e olan zaafına yenik düştü ve onu affetti. Daha sonra Halis eşinden, Bergen ile evlenmek için boşandı. Evlenmeden önce Halis, Bergen'e bir şart koştu: "Artık sahne almayacaksın"... Bergen sırf aşkı için müzik tutkusundan da vazgeçti.

 

Gerçek Evlilik

Artık resmen evliydiler ama sahte evlilikteki senaryo yine tekerrür etti. Şiddet gün geçtikçe artıyor, kavgaların ardı arkası kesilmiyordu. Yaşadığı bu hayattan çok mutsuz olan Bergen evi terk etti. İzmir'e gitti ve hayatına burada sürdürmeye başladı.

 

 

Bergen’in Yüzüne Kezzap Döktürdü!

Bergen, Halis'i terk etmesinin ardından yeniden müziğe başladı. Bergen'in İzmir'de sahne almaya başladığını öğrenen Halis çok sinirlendi ve bir kiralık katil tuttu. Tuttuğu katil, bir gün sahne aldığı mekandan çıkan Bergen'in yüzüne kezzap döktü. Bu olay 31 Ekim 1982'de gerçekleşti. Olayın ardından Halis 13 yıl 11 ay hapis yattı.

Kezzaptan dolayı 2 gözü de görmemeye başlayan Bergen’in yüzünü geri getirmek için doktorlar ellerinden geleni yaptı. Sol gözü zaman içinde görmeye başladı ancak sağ gözü kurtarılmadı.

 

Bergen’in Gün Geçtikçe Büyüyen Şöhreti

Bu olay, Bergen'in şöhretinin büyümesine neden oldu. Gözünü saçları ile kapatıyordu. Çığ gibi büyüyen hayran kitlesi için lk kez 'Şikayetim Var' isimli albümünü çıkardı. Daha sonra çok sayıda albüme de imza attı.

1986'da 'Acıların Kadını' albümünü yayınladı. Bu albüm ile, hayat hikayesini anlatan 'Acıların Kadını' filmde rol aldı. Bu film ve albümden sonra 'Acıların Kadını' olarak anılmaya başladı.

 

Yine Halis Yine Halis

Yaşadığı tüm kötü olaylara, kaybettiği gözüne Halis'ten bir türlü vazgeçmedi. Hapishanede sık sık ziyaretine gitti. Hapishaneden çıktıktan sonra da ilişkilerine devam ettiler.

Aynı film yeniden devam etti. Adam kıskaç, kadın inatçı.. Boşandılar.

 

 

Bergen’in Acı Sonu

Bir gün annesiyle yine bir başka şehre giderken arkadaki araba direksiyon kırıp, önlerine geçti. Halis’ti. Tartışmaya başladılar. Tek bir el silah sesi duyuldu. Bergen’in ağzına dolan kan, çenesinden boynuna ağır ağır akmaya başladı. Bergen, acılarını da alıp bu dünyadan göçtü.

Ablasına aylar önce aldığı bitki o gün ilk çiçeğini açtı. Bunun bir anlamı var mıydı?

 

Gönder
runtobet casino siteleri