Türkiye'de iplik sanayi sektörü, ABD'nin sektör temsilcileri sebebiyle zor anlar yaşıyor. İşte detaylar...
ABD’deki öncü pamuk şirketlerinin operasyonel sıkıntıları ve lojistik sıkıntıları bahane ederek pamuk kontrat şartlarını suiistimal etmeye çalışması Türkiye iplik sanayisini vurdu. Geçtiğimiz sene bahsi geçen öncü/dev şirketlerden yüksek fiyatla almış oldukları pamuğu hala teslim alamamış olan iplik sanayicisinin zararı 550 milyon doları aştı. Bunun üzerine ise sektör oyuncuları yasal yollara başvurmak için harekete geçerken Ticaret Bakanlığı da ortadaki zararın tazmini için harekete geçti.
Dünya tarafından yapılan bir habere göre, bahsi geçen bu konu İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nin (İTHİB), haftasonu Kahramanmaraş’taki yönetim kurulu toplantısında konuşuldu. Yapılan toplantının ardından açıklamalar yapan İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, Türkiye’nin pamukta önemli ölçüde yurtdışına bağımlı olduğunu ve bu bağlamda, en fazla alımın yapıldığı ülkenin ise de ABD olduğunu vurgulayan Ahmet Öksüz, “Bu işlemlerde alım kontratları düzenleniyor. Bu kontratlara ilişkin olarak ABD’li satıcılar zamanında yükleme yapmadı. Bu gecikme 1-2 hafta da değil. 8-9 ay. Bu satışlarda tek taraflı öyle bir kontrat yapmışlar ki 8-9 ay geçse de almak zorundasınız. Üstelik zamanında kilosu 2-3 dolarken bağlanmış, 9 ay gecikmiş mal hala gelmemiş ve fiyat da 1,5-2 dolar dolara gerilemiş. Aradaki fiyat farkı nedeni ile oluşan zarar 550 milyon dolar civarında. Açığa satış yapmışlar. Türkiye’nin kaynağı gitti. Cezası yok. Şu anda mücadele veriyoruz. Ticaret Bakanlığı ile de görüşüyoruz. Birlikte hareket etmek gerekiyor. Biz ABD ile ‘böyle kontrat yapmıyoruz, bize satmak istiyorsan kontratını şöyle yapacaksın’ diye masaya oturmamız gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Bahsi geçen konudan dolayı mağdur konumuna düşen şirketlerden bir tanesi de Kahramanmaraş merkezli Narteks Tekstil. Narteks Tekstil'in Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Narlı, Narteks olarak geçtiğimiz senenin ekim-kasım ayları civarında 3,20 dolarlık fiyat üzerinden alım yaptıklarını vurgulayarak, “Anlaşmaya göre aldığımız pamuk mart ayında yüklenecekti. Şu an ekime girmek üzereyiz pamuk 2,20 dolara geriledi ve alım yaptığımız 20 bin tona yakın pamuğun 4 bin 500 tonu hala gelmedi. Sadece ben değil, yüzlerce şirket bu durumda” ifadelerine yer verdi.
Bunun dışında ise Narteks Tekstil'in Yönetim Kurulu Başkanlığı haricinde Kahramanmaraş Ticaret Borsası Meclis Başkanı olarak da görev yapan Narlı, yapmış olduğu açıklamalara eklemeler yaptı. Bu eklemelerde ise Narlı, “Biz 30 yıldır aynı sözleşme ile ticaret yapıyoruz. Hiçbir sorun da olmamıştı. Ama bu sene böyle bir olay kurguladılar. Alınmamış malı bize almış gibi gösterdiler ve çeşitli oyalama taktikleri ile geciktirdiler. Bu sene yeni mahsulde fiyatın düşeceğini biliyorlardı. Açığa satış yaptılar. Mağdur şirketlerden ABD’den gemi bulan bile oldu. Bu sefer de iç taşıma yok dediler. İç taşıma buldu bu kez de başka bir bahane buldular. Şimdi biz iplikçiler olarak bir birlik oluşturuyoruz. 550 milyon doların tazmini belki mümkün olmayacak ama bundan sonraki dönem için sözleşmenin değişmesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Buduruma ilişkin olarak birçok ülke örneklerini de incelediklerini belirten Mustafa Narlı, “Geçen hafta bakanlıktaydık. Destek istedik, sizinle oluruz dediler. Hala gelmeyen çok pamuk var. Bu çok büyük bir yıkım. Benim 4,5 milyon dolar zararım var ve daha ne kadar olur bilmiyoruz. Herkes mağdur şu an ve bakanlıktan destek bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ayrıca konu üzerine açıklama yapan bir diğer isim ise Ensar Tekstil Yönetim Kurulu Başkanvekili Ertuğrul Tanrıverdi oldu. Tanrıverdi, ABD’den pamuk alımı yaptıklarında normal şartlarda 2-3 ay önceden aldıklarını hatta bu alımları bir düzene soktuklarını belirtti.
Ensar Tekstil Yönetim Kurulu Başkanvekilliği haricinde Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi de olan Ertuğrul, “Geçen sene işler iyiydi. Ocakta mart ayı yüklemeli 3 dolardan pamuk aldım. Bunun karşılığında da ipliğimi sattım. Nisanda gelmesi gereken pamuk gelmedi, fiyatlar yükseldi. Ben bu sefer işlerim zarar görmesin diye sorumluluklarımı yerine getirerek içerden daha yüksek fiyatla alım yaptım. Yani pamuğu hem iki sefer aldık hem de bunun finansman yüküne katlandık. Üstelik elimizde daha yüksek fiyatlı pamuk kaldı. 3 sefer gol yemiş olduk” ve “ABD’de salgından sonra kara nakliyelerinde ve iş gücünde sıkıntı yaşandı. Konteyner fiyatları da 2 bin 500 dolarlardan 10 bin dolarlara geldi. Böyle olunca yüklemeleri yapılmadı. 10 bin dolar verseydi yükleyebilirdi. Biz Türkiye olarak zamanında teslim için yüksek maliyetlere katlandık. Uçak kargo bile yaptık. Biz bunları yaparken bizim muhatabımız olan firmalar yapmadı. Gecikmeler 9 aya ulaştı. Benim 3,5 dolardan aldığım aynı pamuk şu an 2,6- 2,7 dolar. Çok ciddi bir zarar söz konusu. Çarpan etkisi oluyor. Bir de pamuk geçen yıl temmuz tahtasından aralık tahtasına dönerken çok sert bir düşüş yaptı. O dönem hepimizin elinde yüksek fiyatlı mallar vardı. O dönem o mallar zamanında gelseydi zararımız minimize olabilirdi. Ama şu an maalesef öyle bir şey yok” ifadelerine yer verdi.
Ertuğrul Tanrıverdi’nin vermiş olduğu bilgilere göre uluslararası pamuk ticareti Liverpool merkezli The International Cotton Association (ICA) kurallarına göre yapıldığını ancak bunun kanun niteliği taşımadığını, sadece tüzük olduğunu belirten Tanrıverdi, “Kontrata yazdığımız her şey tüzüğün önüne geçebilir. Liverpool kurallarında geç yükleme ile ilgili bir şey yok. Burada siz neden geç yükleme ile ilgili bir madde koyamıyorsunuz deniliyor. Biz koyamıyoruz çünkü dünya pamuk ticareti 5-6 büyük şirketin elinde ve bunlar dünya pamuğunu yöneten şirketler. Bunlar farklı alanlarda operasyonları olan devlet gibi güçlü şirketler. Bu şirketlerin karşısında küçük firmaların küsme şansı yok. ‘Kontratıma gecikme ile ilgili bir yükümlülük eklersen satmam’ diyor. Bunu kontrata yazamıyoruz. Şu an Ticaret Bakanlığı ABD’li yetkililer ile irtibata geçti. Hem zararlarımızın tazmini hem de bu tarz olayların bir daha yaşanmaması için ne yapılabilir kısmına bakıyoruz” şeklinde ifadeler kullandı.
Konu üzerine bir açıklama da İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz'den geldi. Öksüz, Türkiye’deki tekstil üretiminin 49 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştığını, hazır giyim ile birlikte büyüklüğün toplamda 78 milyar dolara kadar çıktığını belirtti. Ayrıca sektörün ithal ürünler karşısında haksız rekabete uğradığını belirten Öksüz, “Geçen hafta bakanlık ile bir toplantı yaptık. Türkiye’de iç kaynaklarını maksimumda kullanması gereken bir dönemden geçiyoruz. Ama Özbekistan, Türkmenistan, Pakistan ve Hindistan gibi Asya ülkelerinin dampingli ihracat baskısı altındayız. Aynı zamanda menşe sapması nedeniyle yerli üreticiyi koruyan önlemler de etkisiz kılınıyor. Eğer bu sorunlar karşısında acil önlem alınmazsa 78 milyar dolarlık dev bir büyüklüğe ulaşan üretimde düşüş yaşanması kaçınılmaz olacak. İplik sektörü yüzde 5 – 8 arasında İlave Gümrük Vergileriyle (İGV) korunuyor. İGV uygulanan tüm ürünler içerisinde en az korunan ürün grubu maalesef pamuk ipliği sektörü. İGV ortalaması tüm sektörler içerisinde yüzde 25 seviyelerinde. Bu çerçevede tekstil sektörünün en önemli hammaddelerinden biri konumundaki pamuk ipliği sektörünün ilave gümrük vergilerinin artırılması en önemli beklentilerimiz arasında yer alıyor. Ticaret Bakanlığımız da konuya çok titizlikle yaklaşıyor” ifadelerine yer verdi.
Diğer gündem haberlerine buradan erişebilirsiniz.
Bu tür haberlerine devamı için Parafesör'ü ziyaret edebilirsiniz.