ABD içki yasağı getirildiği dönemde yasaklar neden delindi? Sizler için derledim.
📌1920-1933 yılları arasında kaçakçılar alkol satışı yapabilmek için muazzam fikirler ürettiler. Bunlardan birisi, kırsal alanlarda ayak izini gizlemek maksadıyla geliştirilen ayakkabılardı. Polislerden kaçmak için, kaçakçılar ayakkabılarının tabanına hayvan toynaklarını anımsatan özel yapım tahta bloklar bağladı. Bu şekilde, ayak izleri bir insana ait değil, hayvan izleri gibi göründü.
📌Gizli bir şekilde alkol tüketimine devam eden halk, en az kaçakçılar kadar yaratıcı olmak zorundaydı. En yaygın kullanım matarayı gizlemek için kullanılan sahte bir kitaptı. Bununla beraber ev eşyalarının da bir gizleme aracı olarak yeniden yapılandırıldığı biliniyordu.
📌Kadınlar şişe ve fıçıları gizlemek için geniş paltolar, etekler ve çizmeler kullandı. Bazıları bunu modaya dönüştürmekle ilgilendi. İçkiyi gizlemek için baston vb. eşyalar kullandılar.
📌1920 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde yürürlüğe giren Volstead Yasası ile alkol üretimi, nakliyesi ve satışı yasaklanmıştı. 19. yüzyılın başlarına kadar uzanan alkol yasağının amaçları: aile içi şiddeti azaltmak, adaptasyon sorunlarını ortadan kaldırmak ve tembelliği önlemekti. Yasak, bazı örgüt ve dini gruplar tarafından da destekleniyordu. Nüfusun daha az olduğu kırsal kesimde ve küçük kasabalarda yasağa tam olarak uyum sağlanamadı. Kadın erkek fark etmeksizin kaçakçılığa başvuranlar ceplerini doldurmakla ilgilendi. Yasadışı yollarla üretim yapan, depolayan ve satışını sağlayan birçok suç örgütü kısa sürede nüfuz sahibi oldu. Zenginleşen örgütlerin kanun adamlarıyla gizlice anlaştığı ve rüşvet yoluyla hakimiyetini artırdığı bilinen bir gerçekti. Kararın bir diğer sorunu da ekonomik anlamda oldu. Meşrubat şirketleri, üzüm suyu ve sakız satışlarında patlama beklemişti. Fakat insanlar alkol isteğini bastırmak için yeni bir yönelim göstermedi. Aksine, kârın çoğunluğunu alkol satışlarından elde eden restoranlar kapandı, tiyatro gelirleri büyük oranda düştü.
📌 Kapıya kilit vuran mekanlar yüzünden işsiz kalan insanlar geçim sıkıntısıyla boğuştu. Kısacası bu tutum, ülke çapında suç oranlarının artışına, mafya ağının güçlenmesine ve ekonomik sorunlara yol açtı. Başlangıçta yasağı destekleyenler zamanla desteklerini sürdüremez hale geldi. Devlete olan güven ve otorite ziyadesiyle sarsılmıştı. Yasa karşıtlığı yapanların sayısında günbegün artış yaşanıyordu. 1932’de ülke Büyük Buhran’ın sonuçlarıyla yüzleşirken, içki endüstrisinden gelir elde etmek cazip göründü. Demokrat Franklin D. Roosevelt, yasağın yürürlükten kaldırılmasını isteyerek cumhurbaşkanlığına aday oldu. Bu sayede, görev başındaki Herbert Hoover’a karşı kolayca zafer kazandı. Daha sonra, 1933’de Cullen-Harrison Yasası olarak da bilinen bir yasa tasarısına imza atarak ulusal yasağı sonlandırdı.