Dünyada birçok seri katil vardır, bunlarla ilgili hikayeleri okuruz. Ancak hiç bunlardan birinin size düşündüğünüzden daha yakın olabileceğini hayal ettiniz mi? Mesela, komşunuz olan tonton teyze..
Jim ve Louisa Hazel çiftinin beş çocuğunun en sonuncusuydu. Babası çok baskıcı bir kişilikti. Neredeyse her konuda kısıtlanan Nannie'nin okul hayatı da pek de iyi gitmedi. 7 yaşındayken ailesiyle beraber bindiği tren kaza yaptı ve Nannie başına darbe aldı. O günden sonra yaşadığı şiddetli baş ağrıları, iletişim bozukluğu ve depresyonu da beraberinde getirdi.
Bu zorlu hayatında annesinin kendine okuduğu romantik dergilerle kendine moral bulmaya çalışıyordu. Ancak bu pek de yeterli olmadı, 16 yaşında evlendi ve ailesinden ayrıldı. Charley Braggs onun ilk kocasıydı.
Charley ailesine ve annesine çok düşkündü. Bu Nannie ile aralarında tartışmalara sebebiyet veriyordu. Kayınvalidesi Nannie'ye babasını anımsatıyordu zira onun gibi muhafazakâr bir kişiydi.
Çok sevdiği oğlunu hiç kimseyle paylaşmak istemeyen Elizabeth Duncan'ın hikayesini sizler için derledim.
Nannie ve Charley'nin 4 çocukları oldu. Onları büyütme telaşı, geçmişten gelen rahatsızlıkları da beraberinde getirdi. İki eş birbirine karşı oldukça ilgisizdi ve Nannie'nin sigara bağımlılığı artıyordu. Tüm bunlardan artık canı fena halde sıkılan Nannie, çocuklarından ikisini zehirleyip öldürdü. Olay sırrını korurken Charley, bu şüpheye açık ölümlerden Nannie'yi sorumlu tuttu ve ondan boşandı.
Bu arada annesinin dergilerini okumaya devam eden Nannie, dergi üzerinden mektuplaştığı Robert Franklin Harrelson ile 1929'da evlendi. Nannie kısa sürede Frank'in alkolik, şiddet yanlısı ve sapık biri olduğunu öğrendi. Frank'in tecavüzüne uğradığı bir gecenin sabahında, ona içinde zehir olan bir turta ikram ederek kocasını öldürdü.
Tüm bunlara karşın tam Frank ile 16 sene evli kalan Nannie, Frank'in ölümü sonrası bir arsa ve bir ev satın almaya yetecek kadar hayat sigortası parasına kavuşmuştu. Bazı kaynaklar 3 gün bazıları ise 3 yıl sonra Nannie'nin yeniden evlendiğini söylüyordu. Frank gibi alkolik ve zorba olan yeni kocasını da yine romantik dergiler aracılığıyla buldu.
Arlie Lanning ile ilişkisi 2.5 sene sürdü. Arlie bir gün zehirlenip ölünce Nannie, kocasının evinin kendisine kalacağını zannediyordu. Fakat Arlie, evi kız kardeşine bırakmıştı. Bu ev daha sonra şüpheli bir şekilde yandı. Nannie ise bir süre kayınvalidesinde kaldı. Yaşlı kadın şüpheli biçimde hayatını kaybetti. Nannie bir ara kız kardeşinin yanına gitti. Bu kadın da yine şüpheli biçimde öldü. Bütün bu yaşananlar Nannie'nin ekseni etrafında dönmesine karşın polis bu ölümlerle onu bağdaştıramıyordu.
Dördüncü eşi Richard Morton'ı bir randevu ajansı vasıtasıyla bulan Nannie, onda da aradığı mutluluğu bulamadı. Kendisi aldatan Morton'u ve öz annesi Lou Hazel'ı öldürdü. Samuel ile beşinci kez evlenen Nannie, içindeki öldürme içgüdüsüne mani olamadı. Onu yavaş yavaş öldürmek istiyordu, fakat Samuel ilk zehirlendiğinde hastanede iyileşti.
Sonra Samuel'i öldürmeye karar veren Nannie, yüksek doz arsenik koyduğu kahveyi eşine ikram etti. Samuel öldü. Sonunda bu durumdan şüphelenen polis otopsi isteyince Nannie'nin yaptıkları ortaya çıktı.
Annesi, dört eşi, iki kız kardeşi, kayınvalidesi ve torunu dâhil toplam 11 kişiyi katleden Nannie'nin neden bu cinayetleri işlediği tam olarak bilinmese de birçok kez "evlilikten sıkıldığı için öldürdüğünü ve "mükemmel eşi aradığı" için cinayetleri işlediğini söyledi. Ömür boyu hapis cezası verilen Nannie, 2 Haziran 1965 tarihinde 59 yaşındayken öldü.