2000-2001 arasında İstanbul'un çeşitli bölgelerinde 8 kesik bacak bulunmuştu. 1 erkek ve 7 kadına ait olan bu kesik bacakların sırrı halen büyük bir muamma.
Kesik bacak cinayetleri 2000'de başlayıp 2001'de biten faili meçhul cinayetlerdir. Toplam 8 ayrı insana ait kesik bacaklar, İstanbul'un bazı semtlerindeki çöp kutularında poşete konmuş ve önceden tuzlu suda bekletilerek kanı akıtılmış bacaklarmış.
Bulunan bacakların hepsi genç ve bakımlı kadınlara aitmiş ve özenle kesilmiş. Yalnızca bir bacak erkek bacağıymış o da zaten özensiz bir biçimde kesilmiş. İşin ilginç yanı, cesetlerin geri kalanı bulunamamış.
Olayların yaşandığı dönemde Richard Walter'ın yapmış olduğu psikolojik profil yayımlanmıştı. Bunlar şu şekildeydi (sırasıyla):
- Katilin yaşı 25 civarlarında genç biri.
- Bu tip cinayetlerin hepsinde olduğu gibi cinsellik kökenli hastalıktan muzdarip.
- Kadınlarla beraber olmak istiyor ama ereksiyon olamıyor ve erkeklere karşı ereksiyon oluyor. Şiddetin temelinde zaten bu var. Kendisini olduğu gibi kabul etmekte zorlanıyor.
- Katilin ıslahevi veya hapishane geçmişi olabilir.
- Büyük ihtimalle Bakırköy geçmişi var. 1995 ile 2000 arası kayıtlar incelenmeli.
- Katil, İstanbullu değil, çalışmak maksadıyla gelmiş.
- Cinayetler Odakule merkezli ve bütün olaylar burada yaşanıyor. Tüm cinayetler buradaki birkaç yüz binanın en az birinde işleniyor.
- Bir kafenin yada barın ya gece elemanı veya orada bir şekilde ikamet etmekte olan bir çalışan.
- Çalıştığı yer büyük ihtimalle erkenden kapanan yerlerden biri yani 10-12 arası kapanan mekanlardan. Bu da kendisine yaklaşık 8 saat zaman tanıyor.
- Buradaki tanıma uyan belki de 10-20 tane yer var ancak bunları tespit etmek göründüğü kadar basit değildir. Ancak çok zor da değildir.
- Öldürdüğü insanların cesetlerini 6 parçaya ayırıyor.
- Kanları süzdürme nedeni ise tamamen pratik yani temizlikten kaynaklı.
- Cesetleri çekçekli bavul yardımıyla taşıyor ve en az 2 defa yapıyor. Bir insan bedenini başka şekilde rahatlıkla taşıyamazsınız.
- Katilin arabası yok. Bütün bunları yürüyerek ve toplu taşıma kullanarak yapıyor.
- Cesetleri karşıya geçen Galata ve Atatürk/Unkapanı köprüleri üzerinden denize atıyor.
-Büyük ihtimalle bütün bunlar sabaha karşı gerçekleşiyor.
- Poşetlere dibe batmaları için ağırlık ekliyor.
- Ellerin ve kafanın bulunmasını istemiyor çünkü kurban bu yolla teşhis edilebilir.
- Gövdenin bulunmasını da istemiyor zira bedene verdiği zararların görünmesini istemiyor. Çünkü utanç duyuyor.
- Bacakların bir şekilde su yüzüne çıkmasını istiyor.
- İlk kurbanlarını hayat kadınlarından seçiyor zira en basit hedef onlardır.
- Sonraki kurbanlarını ise çalıştığı mekana gelenlerden seçiyor ve kendine güveni çoğaldıkça bilinme isteği de çoğalıyor.
- Kadın ve erkek şeklinde bulunan kurbanlar çok büyük ihtimalle çift.
- Erkek kurbanlarda görülen özensizlik ve şiddet hali, ilk başta söylenen şeyin bir sonucu. Cinsel organı erkeklere kalkıyor ve bundan hiç hoşlanmıyor.
- Eğitimli değil ama insanlarla konuşmakta oldukça iyi.
- Tanrı kompleksi değil aşağılık kompleksi var.
- Suçunun duyulmasını istiyor fakat aynı zamanda duyulmamasını da istiyor. Çantayı Gümüşsuyu parkına bırakması, telefonu Tahtakale'ye satması ve kızın yurdunu araması bunun bir işaretleridir. Büyük bir ihtimalle de bütün cinayetleri için benzer olayları yapıyor ancak kimlikler belirlenemediği için ilgili olaylar da ortaya çıkmıyor.
- Aldığı hatıralıklar öldürdüğü kişilerden.
- Cesetleri attığı yerleri ziyaret de ediyordur çünkü kendisini "güçlü" hissettiği o anı tekrar yaşamak istiyor.
- İlk suçları kesinlikle değildir. Geçmişinde de yine aynı canavarlıkla ancak kurgulanışı daha kolay suçları vardır.
- Tünel ve Bakırköy metrosuna bıraktığı uzuvlar bulunduğu zaman, tahminen katil olay yeri civarlarında bulunuyordu. Çünkü yarattığı korku ve paniği izlemek istiyordu.