İrlanda Patates Kıtlığı veya diğer adıyla Büyük Kıtlık döneminde İrlanda'da hastalık, kitlesel açlık, ölümler ve büyük bir göç yaşanmıştır.
İrlanda Patates Kıtlığı veya diğer adıyla Büyük Kıtlık, İrlanda'da 1845 ve 1852 yılları arasında sürmüştür. Bu dönemde hastalık ve kitlesel açlık yaşanmıştır. Aynı zamanda göç dönemi olarak da bilinmektedir.
Halkın temel gıda maddesi olan patateslere bulaşan phytophthora infestans mantarı büyük kıtlığa neden olmuştur. Mantar 1845 yılında ekilen patatesin %40'ını, bir sonraki yıl ise tamamını yok etmiştir. Mantar yalnızca tarladaki patatesleri değil ambarlardaki patatesleri de etkilemiştir.
İrlanda Patates Kıtlığı veya diğer adıyla Büyük kıtlık, İrlanda'da 1845 ve 1852 yılları arasında sürmüştür. Halk tam yedi yıl boyunca açlıkla mücadele vermiştir.
Yedi yıl süren kıtlık sona erdiğinde zaman adanın nüfusu %20-25 oranında azalmıştır. Kıtlık döneminde 1.000.000 kişinin ölmüş bir çok kişi hastalanmış ve göç etmiştir.
Günümüzdeki tarihçiler genellikle İrlanda tarihini kıtlık öncesi ve kıtlık sonrası olarak ikiye ayırmaktadırlar. Kıtlık, İrlanda’nın tarihinde bir dönüm noktası haline gelmiştir.
Kıtlıktan sonra adanın siyasi ve kültürel manzarası, demografik yapısı değişmiştir. İrlanda’nın kendi dil kullanımı azalmış ve çoğu kişi İngilizce konuşmaya başlamıştır. Ülkede iki grup belirmiştir; Britanya'ya bağlı olmayı savunan Birlikçiler ve bağımsızlığı savunan Milliyetçiler Büyük Kıtlık neticesinde İrlanda milliyetçiliği artmıştır.
Katolik halk, Protestan kraliyet ailesine karşı nefret etmeye başlamıştır. Bütün bu yaşananlar 20. yüzyılda İrlanda'nın bağımsızlığını önemli ölçüde etkilemiştir.
Zamanın Osmanlı Padişahı Abdülmecid 1847 yılında yaşanan kıtlık için yardımda bulunmaya karar vermiştir. Padişah İrlanda halkı için 10.000£ yardımda bulunmak istemiş ve bunu İngiliz hükûmetine bildirilmiştir.
Ama yardım isteği Kraliçe Victoria tarafından çevirilmiştir. Gerekçe olarak kendi vatandaşlarına ancak 2000 altın yardımda bulunduğu sürülmüştür. İngilizler yardımın 1000 altın düşürülmesini istemiş ve padişah da kabul etmiştir. Bunun yanı sıra padişah 4000 altın değerinde buğdayı gemiler aracıyla İrlanda'ya göndermiştir.